Arap Caminin kim tarafından yapıldığına dair iki ayrı görüş vardır ki, Emeviler 715 senesinde, Velid bin Abdülmelik serdarı müsellime bin abdullah kumandasındaki ordular, İstanbul'u muhasara ederek yedi sene galatayı işgal ederek bu süre içinde Arapların yaptığı camii olarak anılır. Mamafih Rahip Benetto Palazzo 1925 de İstanbul'a misyoner olarak gelerek Yedikule, Bakırköy ve Galata Latin kiliselerinde rahiplik yapmış idi. kendileri İstanbul Hachette, Üniversite matbaası 1946 basımlı ''Arap camii'' adlı kitabında VI. yz. ait muhtemel Bizans harebesi belki (Agia Eirene) olabileceğini öngörmüştür.
1232 senesinde Latinlerin İstanbul'u ele geçirmeleriyleArap camii yerinde bu bina dominikinenlere verilmiş olup yeni bir kilise inşaa edilerek ön tarafınada sivri bir çan kulesi ilave edilmiştir. Fatih Sultan Mehmed Han, İstanbul'u ele geçirdiği vakit dominikenlere dokunmayarak ibadetlerini yapmalarına izin vermiştir. Gırnatadan kovulan Arablar İstanbul'a gelince bu kiliseyi zaptederek camiye çevirmişler ki ''Camii Kebir'' olarak anılmaya başlamıştır.
Hadika, Arap camiinden şöyle bahsetmektedir. I. Mahmud'un verdiği izahata göre, I.Mahmud'un Validesi Saliha Sultan Azahkapısındaki sebil, çeşme ve mektebi yaptırırken Arap camiinide esaslı bir şekilde tamir ettirmişti. Şadırvanı etrafındaki beyit şöyledir. '' Dediler her birisi tahsin edip tarihi itmanın bu ahsen camii tevsi kıldı Valide Sultan 1147'' , 1913 senesinde camiide büyük tadilata girişilmiş olup, zemin taşlarının üstü tahtalarla kaplıymış ki sökülünce altından çok değerli o zamane çiniler bulunmuştur , çinilerin üstü kitabelerle, armalarla bezenmiş idi vesselam araştırılınca sebebi zemine zamane dominikenlerin ölülerini gömdükleri sonrasında üstlerini bu değerli armalarla, kitabelerle bezenmiş döşeme taşlarını kapladıkları kaynaklarca sahihdir. Sonrasında Arap camii tadilatını yaptırtan II. Mahmud'un kızı Adile Sultan olduğu varolan yerleşkeye şadırvan ilave ettirdiği bilinmektedir.
Araştırmacı Yazar
Volkan Yaşar Berber