Haci İbrahim Efendi

           Hacı İbrahim Efendi, 1785'de Mektubi-i sadr ali kaleminde ilk işine başlamış olup, 1789'da ordudan rikap kethüdası sonrasında 1790'da orduda surre eminliğine tayin olundu. 1792'de Mustafa Reşid Efendi'nin azliyle yerine sadaret kethüdası olan El-Hac İbrahim Efendi, birkaç gün boyunca kötü giden hava şartları ve şiddetli rüzgar dolayısıyla İstanbul halkının temel ihtiyacını karşılayacak yeterli mal gelmemesi yüzünden yaşanan sıkıntı dolayısıyla 12 Ekim 1792 Cuma günü görevden azledilerek hanesinde ev hapsine alındı. 1793 de Şıkk-ı evvel defterdarlığı görevine getirildi. 1795 de zahire nazırı oldu sonrasında 1797 de ruzname-i evvellikten tersane eminliğine getirildi. 1799'da Mustafa Reşid Efendi'nin yerine İrad- cedid defterdarı oldu. 1806'da Tersane emini oldu ve kendisine ''Umur-ı bahriye nazırı'' ünvanı verildi. Meşhur 29 Mayıs 1807'de Kabakçı isyanına kadar görevinde kalmıştır.

           Hacı İbrahim Efendi, yeniçeri ordusunu fesat zümresi olarak görmekte olup bu ocağın düzenlenmesinin filozofça alınacak uzun süreli tedbirlerle mümkün olabileceğini düşünmekteydi. Ocağa genel bir komutan vasfında bir ağanın atanmasının yanında görev süresinin uzun, yetkilerinin geniş olması taraftarıydı. Kabakçı isyanı sırasında kellesi istenen ''Gizli Sıtma'' lakaplı Tersane Emini Hacı İbrahim Efendi'nin kaçmasına fırsat verilmiş olsa da yakalanmıştır. Beylerbeyinde bulunan evine giderken kayıkçıya verdiği yüksek bahşiş onun deşifre edilmesine sebeb olup, yeniçerilerce yakalanmıştır. Yeniçerili asiler evine tekrar gelerek zorla bahçıvanına söylettirip yakalayarak et meydanına getirmişlerdir.

            III. Selim tahttan indirilip IV. Mustafa tahta çıkarılmıştı. Yeni padişahın ilk günlerinde kan dökülmesi hoş karşılanmayacağı için Kaymakam Musa Paşa, ilk zamanlarda dokundurmasada Kabakçı Mustafa'ya ''Gizli Sıtma'' nın yakalandığını birkaç adamını göndererek onu öldürtmesini sağlamıştır. Hatta ki asiler ''Buna gizli sıtma derler, her kimi tutacak olursa halas mümkün değildir. Fakat sakalını yolarak yoldan geçenlere dağıtmışlardır. Bu şekilde Bayezıt tarafındaki yemenicilerin bulundukları yere kadar geldiklerinde daha fazla gidecek dermanı kalmayınca kılıç darbeleriyle öldürüp kesik başını Et meydanına götürdüler.''

             Hacı İbrahim Efendi, katiblikte mahir ve tedbirli olup, zeki ve Nizam-ı Cedid'in tedbirli bir idarecisiydi. III. Selim'in teveccühüne mazhar olmuştu. ''Gizli Sıtma'' lakabıyla meşhurdur. Kaşgari yolunda medfundur.

 

[email protected]                 

Araştırmacı Yazar

Volkan Yaşar Berber

YORUM EKLE