Harf İnkilabi

             Latince harfler dilimizi karşılayacak sayıda değildir. Kaldı ki Soldan sağa yazılan harfler daha hızlı yazılmaktadır ve verimli olmamaktadırlar ki günümüzde de örnekleri mevcuttur. Kelime ağızdan çıktığı gibi yazılmaz. Çünkü kelime, herkesin ağzından başka türlü çıkar. Cumhuriyet devresinde alfabe meselesi ilk defa İzmir İktisat Kongresinde gündeme geldi. Ekonomik ve Sosyal meselelerin konuşulduğu bu kongre 1923 Şubat'ında toplanmış ve Latin harflerinin kabulü hakkında işçi delegelerden İzmirli Nazmi ve iki arkadaşı önerge vermişler hattaki destekçilerinden Asıl İsmi Constantine Barzecki olan bu Polonya mültecisi Mustafa Celaleddin Paşa da Latin harflerini savunuyordu bu önerge umumi toplantıda okunmayarak rededilmişti. Hatta Kongre Başkanı Kazım Karabekir Paşa, bir beyanat vermiş ve bu mevzudaki olumsuz görüşlerini ''Hakimiyet Milliye'' gazetesinde ''Latin Harflerini Kabul Edemeyiz'' başlığıyla beyanatta bulunmuştur. Çünkü  Latin harflerini Kabul etmek özümüzü kabullenmeyip, Avrupalılaşarak Batı Medeniyetin ve Kültürüne kucak açmakla neticenlenmek idi. Avrupa diyecektir ki ''Türkler ecnebi yazısını kabul etmişler ve Hıristiyan olmuşlardır.'' İşte düşmanlarımızın çalıştığı şeytanca fikir budur.

        TBMM'de bu meseleyi ilk defa gündeme getiren İzmir Mebusu Şükrü Saraçoğlu olmuştur. 25 Şubat 1925'de Meclis de Maarif bütçesi görüşülürken bir konuşma yapan Şükrü Saraçoğlu, halkın okuma yazma bilmemesinin tek sebebinin Kur'an alfabesi olduğunu ileri sürmüştü. İsmet İnönü bu husustaki bir hatırasını şöyle anlatır. ''Harf İnkılabı 1928 de ilan olundu. Atatürk, bir, iki seneden beri bunu düşünüyordu. Vakit vakit bana açmıştı. Ben önce buna mukavemet ettim. Başından beri benim söylediğim, ''Enver Paşa harp ilan edilmeden evvel böyle bir şeye teşebbüs etmiştir; sonra muharebenin ilanı üzerine kaldırıldı. Tekrar eski hale döndük, yine öyle olacak, Çünkü bu tecrübeyi yakından biliyordum. Enver Paşa, yeni yazı şeklini emir olarak Genelkurmaya verdiği zaman. Yine o zamanda itiraz edilerek. '' Bunu çıkaramazsınız'' denilmekte idi. Nasıl yazıp, nasıl okuyacaklarını sorduklarında, Onlar da ''yapacağız, edeceğiz ''diyorlardı. Georges Duhamel, Atatürk'ün gerçekleştirdiği harf inkılabını değerlendirirken ''Rus, Fransız ve İngiliz devrimcileri Lenin, Robespierre, Cromwell yazıya ve dile dokunmayı akıllarının kıyısından bile geçirmemişlerdi.'' diyor.

 

[email protected]

Araştırmacı Yazar

Volkan Yaşar Berber

YORUM EKLE