Mimar Mehmet Ağa ve Sultanahmet

            Mimar Mehmet Ağa'nın doğum tarihini bu sanatkarın dostlarından Cafer Çelebi'nin yazdığı ''Risalei Mimariye'' de naklededilen fıkralara göre 1554-1558 arasında doğmuş olduğu söylenebilinir. On yedi yirmi yaş arasında, 1575'de bir sene kadar Kanuni Sultan Süleymen Kanuni Sultan Süleyman türbesi ile bahçesi bekçiler arasında bulunarak hasbahçeye alınmışlardır. Mehmet Ağa bir gün hasbahçe de muski meşkeden Enderun Hümayun oğlanlarını görerek , Sazendeliğe merak salmış hatta ki tüm parasını musiki hocasına vererek her türlü sazenden birer adet kendisine temin edilerek artanı da ustalık hakkı olarak hocasına feragat etmişlerdir lakin gördüğü bir rüya üzere ansızın sazendeliği belli bir vakit sonra bırakmışlardır.

             Mimar Mehmet Ağa sonrasında sedefkarlığa merak salarak ustalığına kadar yükselmiş olup eserini göstererek, Mimar Sinan ''Aferin kalfa..Binazır bir iş işlemişsin..Şimdi bu senin yaptığını yapan sanatkar yoktur niçin güzel bir şey yapıp da Padişahımıza hediye etmezmisin, bir lütuf ve ihsan görürsün.'' dedi ve Sedefkar Mehmet Ağa'yı teşvik etti. Genç Sedefkar Mehmet Ağa bir yıl uğraşarak 1589'da sedefli bir rahle işleyerek III. Murad'a takdim etti. Padişah beğenisini ''Sultanı Kur2anı azime, şehinşahı fürkanı kerime bundan güzel taht olmaz...'' diyerek derhal Mehmet Ağa'yı Hasbahçe bekçiliğinden Saray kapıcılığına yükseltti. 1579 senesine kadar muhtelif resmi vazifeler alarak Mısır, Kırım, Bosna, Arnavutluk, Macaristan'a giderek kültürünü zenginleştirdi. 1597^de Su nazırı oldu 16072de ise Osmanlı İmparatorluğu başmimarı olarak Ser Mimaranı Hassa tayin edildi. 1609 senesinde Sultanahmet camiinin yapısına başlayarak temel kazma işi 36 gün sürdüğü ve yedi sene de bitirilerek 1616 senesinde teslim etmişlerdir.

               Risale Mimariye müellifi Cafer Çelebi, Sultanahmet camiini yaptığı sıralarda ziyaretine gittiği büyük mimarı şöyle tasvir ederler.'' Mehmet Ağa, caminin şadırvanı önüne bir seccade serdirmiş, ama kendisi üzerinde oturmaz, bir kuruca yer bulup oturmuştu, sol elinde bir arşın sağ elinde de tesbih çeker, zikrederdi ve etrafındaki ustaları gözden geçirirdi, işini ihmal edeni görürse elindeki arsını sallıyarak ''Bre işleyin'' diye bağırırdı ve arada kalkıp camii şerifi dolaşırdı.'' Camiin temel açma merasiminde kullanılan üzeri gümüş nakışlı ve sapı güvez kadife kaplı kazma, Topkapı müzesindedir. Caminin kurucusu olup henüz 28 yaşında iken ölen I. Sultan Ahmet, mabedile beraber yaptırttığı müstakil türbesinde medfundur mamafih Meşru birer hükümdar olan Emir Süleyman ve Musa Çelebi de sayılarak Osmanlı hanedanının on altıncı hükümdarıdır ki caminin altı minaresinde de on altı şerefe bulunmaktadır.

 

[email protected]                        

Araştırmacı Yazar

 Volkan Yaşar Berber

YORUM EKLE