Nusrettin Mürettebati

     Nusret, Almanya da yapılmış 370 tonluk bir mayın gemisiydi. Süvarisi Tophaneli Hakkı Kaptandı. Tam gece yarısı hareket edilecektir ki hazırlıklar pür dikkatle gözden geçiriliyordu. Gerçekten çok zor görevdi, çok ehemmiyet isteyen boğaz mayınlama işinde Nusret'in düşman devriyeleri tarafından fark edilmesine yol açardı ki, bu da her şeyin sonu demekti. Nusret'in tüm ışıkları söndürülecek, yüksek sesle konuşulmayacaktı. Namazlar kılındı, dualar edildi. Herkes yakınıyla helalleşti, Saat artık demir almasını işaret ediyordu. Nusret'i Tophaneli Hakkı Kaptan idare ediyordu. Mayın dökme işlemiyle de Binbaşı Nazmi Kaptan heyecanından dolayı ter içindeydi. Mayınların döşeneceği Akyarlara doğru yola çıkıldı. Nazmi Kaptan soğuğa rağmen ceketini de çıkardı. Derinliği sordu. Maskeli bir ampulün ışığında tayfa '' Kırk yedi'' dedi. Mayının başındaki er de, alt taraftaki bir vidaya bağlı kolu 47 rakamı üzerine getirip, elindeki pimi vidanın deliğine sokuyor, çıkmaması için kıvırdıktan sonra da ''Hazır..! '' deyip çekiyordu. Tekerlek üzerindeki mayın, artık atılmak için Kaptan'ın emrini bekliyordu. ''Mayın dök..!''

   Peş peşe zikzaklı bir rota halinde düzenli şekilde mayınlar denize bırakılmaya başlanılmıştı. Yirmi altıncı mayında bırakılınca ''Artık geri dönüyoruz..! Hakkı Kaptan makinaya tam yol'' kumandasının emrini verdi Nazmi Kaptan. Tam o sırada 100 metre önlerinde bir düşman projektörü yanar ki Türk istihkamlarından da bir ışık yanmıştı. İki projektör ışığı altında Nusret Mayın gemisi düşman görüş mesafesinden çıkıverdi. Lakin bu kargaşada Hakkı Kaptan şehadet mertebesine erişmişti.

 

[email protected] 

Araştırmacı Yazar

Volkan Yaşar Berber

YORUM EKLE