Osmanlı'da Hac Tehdidi

             Hacıların huzur ve istirahatlarının sağlanması hususunda gösterilen gayretten dolayı Osmanlı Devlet-i Aliyye ciddi özen göstermekteydi. Hattaki ziyana uğrayanların ziyanlarını karşılayacak kadar önem vermişlerdir. Hicri 1223 Hac kafileleri (Kuttab) mevkiinde hariciler tarafından müdahaleye maruz kalmışlar ve ehrama bütürünmüşler ve mani zuhurile hac cı tamamlayamamışlarsada Haremeyn hudununa getirilmiş ve hacca da niyet edilmiş olduğundan, hac farizası tamamlanmış telekki olunduğuna ve kafilenin Şam'a vardığına dair Şam Valisi Mirü'l hac Genç Yusuf Paşa'nın Kethüdası Şerif İbrahim mühriledir. Hac kafilesinin ihtiyaçlarının Hazine tarafından tümden karşılandığı hattaki hicri 1269 senesinde  hac'dan dönüş esnasında vefat eden Mehmed Ali'nin beraberindeki kızı Havva'yı Mısırlılara satan merhumun arkadaşı Hacı Salih'in hareketinin tahkiki ve kızın buldurularak annesi Ümmü Gülsüm'e teslimi sağlanmıştır. Zamane dini alimlerin, dervişlerinde bilahare hazinenin, hac vazifesine gönderdiği bilinmektedir.

 

              Hac vazifesinin gerçekleşebilmesi için emeği olan herkes mükafatlanmıştır. Hac müjdecisi ağalar ile sairlerine verilecek olan atiyyenin Babı Ali'ye gönderilmesi, Müslüman hacıların emniyetinin sağlanması ve Şeyh Kaht tarafından gelen tecavüzün önlenmesinden memnun olunduğu gerekli paranın Hazine'ce karşılandığı bilinmektedir. Mekke emiri ve Cidde Valisine hacılara gösterdikleri ilgi, alakadan dolayı bilahare teşekkür edildiğidir. Hac yollarının emniyeti için Kıla-i Hakaniye ve Kafile-i Hac karakolunda istihdam edilen askerlerin zahire ihtiyacının temini ve maaşa bağlanılmalarına özen gösterilmiştir.

 

               Ecnebi memleketlerinden gelen Müslümanlarında hac vazifesini yerine getirilmeleri için özen ve önem verilmiştir. Rusya tebaasından Müslüman ve Hıristiyan ahaliden olup Hac veya başka sebeplerle gelen ziyaretçi ve tüccara iyi davranılması hususunda Halep Valisine bilahare müştemilat ek yazı (şukka) gönderilmiştir. Sağlıkçıların bilahare maaşa bağlandığı ve hacılara hizmette kusur etmemeleri sağlanmasının yanında zamane hastalık vukuu bulduğudur.  Hac mevsiminde hastalıkları önlemek için gerekli yerlere karantinalar tesis ederek hacılar arasında zuhur eden hastalığı gözetim altında bulundurmak mamafih hicri 1282 senesinde Mina'da salgın hastalık zuhur etmiş olduğudur.

 

[email protected]

Araştırmacı Yazar

Volkan Yaşar Berber

YORUM EKLE