Osmanlı Daim Gözönündeydi

Dünya Ülkelerinin Medeniyet ve İlerleme çatısı altında az gelişmiş kendinden daha küçük ekonomiye sahip devletçikleri baskı altına alabilmek için uzun ve kalıcı metodlara başvurmuşlardır. Son altı asırda Türk-İslam dünyasının önderi, siyasi ve ekonomik sahada süper güce sahip olan Osmanlı Devleti çok zengin kültür, medeniyet ve eğitim sistemine sahip idi ki hatta dışarıya zamane meşhur alimlerini ihraç etmekteydi. Osmanlının Asya, Avrupa ve Afrikadaki İslam memleketlerine kültürel tesiri çok geniş olmuştur. Bilahare Batı Medeniyetleri bunun önüne geçilebilinirliğini araştırma gayesiyle oldukça eğitimli, meraklı ve hayal gücü kuvvetli gezginlerini sahaya göndermişledir.

Batılıların zamane hertürlü desteğini vererek gönderdiği meşhur isimlerden, Voyage dansle Levant en 1817 et 1818 isimli kitabın yazarı Comte de Forbin (1779-1841) Louvre sarayı için

antika eşya ve eski eser toplamak amacıyla (1817-1818) yılları arası Doğu Akdeniz ülkelerinde bir seyahat yapmış ve yanında Sanatçı Prevost ve mühendis de Bellefonds kendisine eşlik etmişlerdir. İstanbul, Anadolu, Suriye, Milos adası, Yunanistan, Ölü deniz, Jeriko, Tama, Kudüs, Gaza, Kahire, Mısır'ı gezmişlerdir. Mamafih Quatre annes en Orient et en İtalie, ou Constantinople isimli kitabın yazarı abbe Charles Berton, İstanbulu ve İstanbulluların

geleneklerini, yaşam tarzlarını, giyim-kuşamlarını, Osmanlı İmparatorluğundaki çeşitli ırkları ele

almaktadır. Bunun yanısıra Türklerin dillerini, İbranice, Arapça,Ermenice'yi incelemiştir. İzmir,Beyrut,Kudüs,Betlehem, Filistin, Suriye, Lübnan, Mısır, Roma yı bilahare adım adım gezmişlerdir. Ayrıca Relatıon 'un voyage du Levant isimli kitabın yazarı Pitton de Tournefort aslen Fransız ünlü botanikçisidirler, 1656-1708 yılları arası XIV. Louis'in emriyle Ege denizi

adalarından başlayarak Gelibolu üzerinden İstanbula geldi ve Karadeniz kıyı şeridini gezerek

İran sınırına geldi buradan Orta Anadolu yu gezerek de Paris'e döndüler.

Osmanlı İmparatorluğunun coğrafi konumu, topraklarının zenginliği ve jeopolitik önemi dolayısıyla eski zamanlardan beri daim göz önünde olmuştur. Lakin Emperyalizmin ekonomik,politik ve askeri stratejileri açısından Bağdat demiryolunun geçtiği bereketli coğrafyalar,dünyanın en önemli bölgelerinden biri konumundaydı. Türkiye'nin güç kazanması, Avrupa

devletlerinin görmemezlikten geleceği bir mevzuu olmayıp, Birinci Dünya Savaşının çıkış sebeplerinden biri olmuştur.

[email protected]

Araştırmacı Yazar

Volkan Yaşar Berber

YORUM EKLE