Sorma Ne Haldeyiz...!

                Türkiye'nin Sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasal dönüşümüne bakarak var olan gayretlerin sonucunun ne derece verimli olduğunu kavrayabiliriz. Bu gayretlerin verimliliğini bize en net yansıtan medyadır. Kültürel değerlerimizin yurtiçi ve yurtdışında teşvik bulabilmesi çabasıyla yüzlerce gönül vermiş bilirkişilerce oluşturulan projeler desteksizliğinden unutula gelmiştirler. Her daim devletimizden her şeyi beklememek mamafih kendini yurtiçi ve yurtdışında maddi-manevi güçlü yatırımlarıyla kanıtlamış özel sektör temsilcilerinin de teşvik ve özende bulunması için geniş kapsamlı görsel, senpozyumlar, birifingler verilmesiyle aşılabileceği kanısındayım.

                İnsanın daimi kazanma güdüsü her alanda olduğu gibi Kültürel faaliyetlerde pasif kalmaktadır maalesef, Kurumlar yaptıkları her işten maddi menfaati ön plana aldıklarından, dünyalık olarak menfii sağlamayı ve bunu yaparken de bu işin masrafsız, zahmetsiz olması taraftarılar. Yapılan işten maddi menfaatiniz yoksa bu meşguliyet faidesiz işler kategorisine ekleniveriyor. Şahsın veya Kurumun benliğinde Milliyetçilik yoksa her ne kadar fedakarlıklarda bulunursa bulunulsun boş nefes tüketmekten ileri gitmez. Bu şuuru uyandırmak için genel yurtiçi ve yurtdışı atılımlara öncülük edebilme imkanlarının sağlanması gerekmektedir. Kültürün kime ne faidesi olmuş olmuşsa da maddi kazanç dışında olmadığı önyargısıyla bir takım örümcek zihniyetlerin uyandırılması ve topluca Milli seferberlik başlatılması için tüm fedakarlıkların ortaya konulması gerekmektedir.

                Bir toplumun öz kültürel değerlerini kendi davası yapmadıkça yurtiçinde nede yurtdışında muvaffakiyet kazanması zordur. Tüm kamu kuruluşlarının en ast kurumlarına kadar ''Manevi değerlerinin baş tacı yapılagelmesi'' için seferberlik başlatması mamafih var olan tüm gönüllülerin önünün açılabilmesi için bürokrasi engellerinin kaldırılarak Meritokrasi sistemine dayalı yeni ve objektif değerlendirilerek Liyakat sistemini uygulamaya sokulmasını gerektirecek tüm uygulamaların hayata geçirilmesi gerekir.

               Vurdum duymazlığın aşılabilmesi için sürekli sorulan ''Ne işine yarayacak?'' söyleminin gerisinde maddiyata ulaşılamıyorsa eğer ucundan tutmak bi yana ''Sen görmedin ben söylemedim..!'' düşüncesi alışılagelmiştir. Davası olduğu öne sürenlerin yalnız şahsi emellerinin gerçekleştirebilmek için her türlü makyevilizmi uygulayarak çarpık sistemde zengin olmak umuduyla düşündüklerinden gerçekten gönülbirliği yapmış şahsiyetlerin önünü kapattıkları gerçektir. Maneviyetin içinin doldurulduğu fecr-i ati sürecinin başlatılması temennisiyle.

 

[email protected]                           

Araştırmacı Yazar

 Volkan Yaşar Berber

 

YORUM EKLE