Ünlü Alman Araştırmacı Dagobert Von Mikusch, Türk Tarihiyle yakından ilgilenmiş arşivlerine muhtelif zamanlarda erişebilmiş yegane yazarlardandır. Mikusch şunları anlatıyor. ''M. Kemal, bütün çalışmalarında yeni planda kalmaya dikkat ediyordu. Ne var ki, bütün dikkatine rağmen, faaliyetleri İstanbul' ulaşmıştı. Bundan haberdar olan M. Kemal süratle Yafadaki karargaha dönmüştü. Kendisini koruyan Lütfü Bey, emrindeki M. Kemal'in izinsiz ayrılmadığını söyleyince paçayı kurtarmıştı. Bundan sonraki günlerde de daha kurnazca hareket etti, hiçbir eyleme kalkışmadığı gibi, adını nahoş biçimde hatırlatabilecek her şeyden kaçındı.''
Alman Araştırmacı Mikusch'a göre, M. Kemal bir zamanlama ve taktik ustası idi;
''23 Nisan 1920'de Millet Meclisi Ankara'da toplandı. Seçimler daha çok formalite işi olmuştu. Milletvekillerinin hepsini sadece Kemalist hareket yandaşları kazanmıştı, zaten başka türlüsü de olamazdı. Açılış günü özellikle Müslümanların kutsal günü Cuma'ya rastlamıştı. Millet Meclisi tam kadrosuyla önce Hacı Bayram Camiinde Cuma namazına katıldı; bu namazda, tarihin yazdığına göre ''Kur'an ın ve ezan ın nuru bütün insanların üzerine indi. ''Hutbede özellikle uzatılmış bir bölüm halinde Allah'ın lütuf ve inayetinin padişah ve halifenin yüce şahsından esirgenmemesi için riya edildi. Namazdan sonra saygıdeğer milletvekilleri , önlerinde taşıyan peygamberin yeşil bayrağını topluca izleyerek, bir alay halinde toplantı binasına geldiler, kapının eşiğinde, Müslüman töresi gereği, iki koyun kurban edildi.''
Kanımca; Zamane her an kayıt altında tutulmuştur, mümkün olduğu kadar film çektirmişler.. Çok yazmışlardır. Hepsi saklı durmaktadırlar. Cumhurbaşkanlığı arşivlerinin zengin bir kaynak olduğu bilinmektedir. Ne zaman tam manasıyla bilinçli olarak bizler faydalanabileceğiz.? Geçmiş tarihimizi incelemek için başka ülkelerin arşivlerinin incelenmesi gerekmektedir ki devletimizin bu tarihçilerimize teşvik ederek, giderlerinin karşılanması temennisiylen;
[email protected]Araştırmacı Yazar
Volkan Yaşar Berber