İşte Gerze’nin Gerçek Tarihi 2

Hemşerimiz Tarihçi-Araştırmacı Yazar Hür Kalyoncu Gerze tarihi hakkında ezberleri bozan yazısının 2. bölümü

İşte Gerze’nin Gerçek Tarihi 2

Neden derseniz?

Bunu da anlatayım:

1836 yılında bir İngiliz seyyah ve arkeolog olan William J. Hamilton Gerze’ye gelir ve gördüklerini şöyle aktarır:

”Şehri gezerken kitabesiz bir heykel kaidesi gördüm. Eski bir Bizans Kilisesi duvarında bir kalıntı ile aynı kiliseye bağlı bitişik bir Rum Kilisesi avlusundaki iki korint sütun başlığı ve çeşitli kırık sütunlar vardı. Bütün bunlar bir antiğin kalıntıları gibiydiler ve Sinop’tan getirilmiş gibiydiler. Ancak Sinop’un 18 mil uzaklıkta olması bu ihtimali güçleştirmekteydi” diyor.

O zaman bu bilgilere göre yorum yapmak gerekse Antik Carusa’nın nerede olduğunu tahmin etmek doğru olur…

Burada iki ip ucu var.

Sütunlar uzaktan getirilemeyeceğine göre bunların sahibinin Carusa olması gerekir…

Ama o zaman burada sorulması gereken şudur:

Carusa kenti nerede kurulmuştur?

Prof. Owen Doonan’ın dediği gibi 1 km kuzey-batıdaki Uçuk mevkii mi.?

Çok az bir olasılık.

O halde neresi.?

Bugünkü kentin kurulu oldu  ğu yarımadada neden eski/antik Carusa olmasın.?

Antik yazarların M.Ö I.yüzyılda Gerze ile ilgili olarak verdiği bilgiler de bizim bu düşüncemizi kanıtlamaktadır.

Arrianos;Karuza(Carusa)için,”Sinop’un 18 mil uzağında eski bir şehirdir. Yirmi geminin sığınabileceği büyüklükte iyi bir limanı, eski bir kalesi ve bir ırmağı vardır.”

Burada tarifi yapılan yer Gerze yarımadasından başka bir yer değildir.

Öyleyse Antik Carusa’ya ait taşlar ve yapılar bu toprakların yeni sahipleri tarafından farklı amaçlar kullanılmıştır.

Örneğin Korint başlıklı bir sütunun eskiden bir evin önünde dibek taşı olarak karşımıza çıkması gibi…

Antik Carusa’ya ait taşların kendisinden sonraki birçok yapının kurulmasında ana malzeme olarak kullanıldığını düşünmekteyiz.

19.yüzyılın başlarında kilise bahçesinde( bir anlamda koruma altına alınmış bir iki korint nizamında yapılmış sütun başlığı ve çeşitli kalıntılar kalmış, gördükleri karşısında W.J.Hamilton’da bu ilginç yorumu yapmak zorunda kalmıştır.

İkinci ip ucu korint başlıklı sütunların anlamı ile ilgilidir

Yunan sanatında üç tarz sütün başlığı vardır.

 Bunlar kronolojik sırasına göre; Dor,İyon ve Korint nizamlarıdır.

Korint nizamının mimaride kullanımı en erken 5.yüzyıl en geç 4.yüzyıl olarak tarihlenmektedir.

Bu kullanım bizim konumuz açısından ne anlama gelmektedir.?

Eğer bu sütun başlığı antik/eski Carusa’ya aitse o zaman bu yerleşme yerinin kuruluş tarihi ile ilgili olarak yorum yapma olanağını bize tanımaktadır.

Gerze başka bir ifade ile o zaman Carusa en erken M.Ö.5.,en geç M.Ö.4.yüzyılda kurulmuş olması gerekmektedir.

Antik dünyada Gerze kolonizasyon döneminde ortaya çıkmış bir kenttir.

Kolonizasyon döneminde(M.Ö 750-M.Ö.550)yani ticaret için pazar yeri oluşturma sürecinde Karadeniz’de 100’e yakın yerleşim yeri oluşturulmuştur.

Helenler tarafından Karadeniz’de kurulan ilk koloni kenti Sinope’dir.

Sinope adının kaynağı hakkında da tam bir görüş birliği yoktur.

Sinope’yi aşağı yukarı M.Ö. 7.yüzyıllarda kuran(M.Ö.630) kolonistler,Doğu Karadeniz’deki bütün kıyı kentlerini pazar yeri oluşturarak ,kurmuşlardır. Bu kentlerden birisi de kuşkusuz Trabesüz yani Trabzon’dur.

Ancak kolonizasyon dönemi öncesinde (M.Ö.I.binden önce) Karadeniz kıyılarında kimler yaşamıştır.?

Bunun için arkeolojik araştırmaların sunduğu buluntulara göre hareket etmek gerekiyor.

Bu noktada eski Sinop Arkeoloji Müzesi Sayın M.Akif Işın’a çok şey borçluyuz.

Arkeolog M.Akif Işın 1987-1990 tarihleri arasında Sinop ve çevresinde yaptığı yüzey araştırmasında 45’e yakın höyük tespit etmiştir.

Bu höyükler Karadeniz’e dökülen çayların oluşturduğu vadi yamaçları boyunca sıralanmışlardır.

Erfelek çayı, Kabalı Çayı ve Sarımsak çayının oluşturduğu vadi yamaçları bu bakımdan çok önemlidir.

Gerze ilçesinin sınırları içerisinde yer alan Sarımsak çayı vadisi boyunca 17 höyük bulunmaktadır.

Bunların içerisinde Hıdırlı Köyü’ndeki Kadı mezarı, Köşk Höyük ve Sorgun köyü yerleşmesi en eski halkın kültürünü öğrenme bakımından araştırılması gereken ciddi mekanlardır.

Gerze’de en eski yerleşme erken Kalkolitik döneme ait olmak üzere(M.Ö.5500) Hıdırlı köyünde biraz önce söylediğimiz Kadı mezarı diye bilinen yerdir.

İkinci önemli mevkii Gerze yarımadasının ucundaki Köşk Burnu’dur.

Geç kalkolitik(M.Ö.4.BİN),ilk, orta tunç ve erken Hitit(geç Tunç) dönemlerine ait kültürleri aydınlatan sürekli yerleşme alanı olarak dikkat çekmektedir.

Köşk Höyük; Sinop’tan Samsun’a kadar olan sahil şeridinde Hititlere ait M.Ö 1800’lerden kalma buluntulara rastlanılan tek merkez olması açısından dikkat çekici bir özellik taşımaktadır.

Bunun anlamı ne olabilir.?

Yazının Devamı 3. Bölümde

Gerze Gündem Haber

Güncelleme Tarihi: 31 Ağustos 2015, 09:48

Mustafa Yoğurtçu

YORUM EKLE
banner381
SIRADAKİ HABER