Gerze gündem haber emlak
2016-04-06 10:10:21

KALİTE ve DOĞRULUK

Ahmet Akın Öğretim Görevlisi

06 Nisan 2016, 10:10

Başlığımızdaki iki kelime ; insan hayatında mutlaka olması gereken ve de olmazsa olmazlarımızdan olan iki ana unsurdur . ’’ Kemiyetin (sayı çokluğunun) , keyfiyete (kaliteye) nisbeten ehemmiyeti yok . Asıl ekseriyet , keyfiyete bakar . ’’ (Mektubat – 73) diyor Bediüzzaman Hazretleri . Doğru söze ne denilir , ’’ sadakte ’’ (doğru söyledin , hak söyledin) demekten başka ? !

’’ Ehemmiyet ve kıymet , ekseriyetle keyfiyete bakar ; kemiyete az bakar veya bakmaz . ’’ (Lem’alar – 210) ’’ Hasenât ve seyyiâtın muvazenesi kemiyete bakmaz , keyfiyete bakar . Bazı olur , bir tek hasene bin seyyiâta tereccuh eder , affettirir .’’ (Mektubat – 753) ’’ Sen görüyorsun ki ; hayvânâtın kemiyet ve adet itibârıyla hadsiz çokluğu varken , ona nisbeten insan gayet az iken , umûm envâ-ı hayvânât üstünde sultan ve halîfe ve hâkim olmuştur . ’’ (Lem’alar – 301) Böyle bir girizgâhtan sonra , konuyu dilimizin döndüğünce açmaya çalışalım .

Terazimizin bir kefesine , bir oda dolusu on kuruşluğu koyalım . Diğer kefesine , bayanların takısı olan beşi bir yerdeyi koyalım . Beşi bir yerde , keyfiyetiyle-kalitesiyle ağır gelecektir . Bin bozguncu ve tahribatçı fikri bir yere koyunuz . En büyük tamirci olan , Kur’an-ı Kerimi bir tarafa koyunuz . Tabii ki , Kur’an-ı Kerim keyfiyetiyle ağır basacaktır . Binlerce fitne , fesatçı ve dengesiz , bozguncu insanı bir tarafa koyunuz . Kâinatın güneşi , yaratılıştaki en büyük espiri ; Peygamber’imizi (ASM) bir tarafa koyunuz . Muhammed’ül Emin(ASM) ; keyfiyetiyle , kalitesiyle alemi aydınlatacağı aşikârdır . Velhasılı kelâm ; adet çokluğu o kadar ehemmiyetli değildir . Ancak bu kaliteyi yakalamak ; insanın fert olarak , fedakârlığına , çalışmasına , İslâmiyete lâyık doğruluğu yakalayıp , özümseyip , yaşamasına bağlıdır . Bu noktada da lisan-ı hal(beden dili,yaptıklarımız) , lisan-ı kalden (konuştuklarımızdan) üstün olması hakikati karşımıza çıkıyor . Kalite – keyfiyet ; iç dünyamızda , en küçük dairemizde , İslâmiyeti ihlâslı bir şekilde yaşayarak kazanılacak bir güzellik olduğu da aşikârdır . Bizim kafamızdaki hoşumuza giden haliyle değil , Asr-ı Saadetde yaşanan İslâmiyet ; İslâmiyete lâyık doğruluk noktasında rehberimiz olması gerekiyor . Çünkü maalesef ortada İslâm ile ; insan öldürme , tahrip , yangazlık v.b. gibi olumsuz bir algı söz konusu . Sanki bu olumsuzluklar İslâmiyetle özdeş ! “ Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-i imaniyenin kemâlâtını ef’alimizle izhar etsek , sair dinlerin tabileri , elbette cemaatlerle İslâmiyete girecekler .” (Hutbe-i Şamiye-30) Yani İslâmî güzellikleri en küçük daire olan nefsimizde yaşamamız gerekiyor . Bu noktada yine kalite ön plâna çıkıyor . Kalite gözlemi için projektörümüzü asırlar ötesine çeviriyoruz . Bizim rehberimiz öyle bir Peygamber(ASM) ki ; kuşu ölen çocuğa taziye ziyaretine gidecek kadar hassasiyeti zirvede . Düşmanları bile ; emanetlerini O’na(ASM) teslim edebilecek seviyede , kalitesi ve doğruluğu yine ön plânda . Namaz bitiminde cemaate dönerek ; hem dua ediyor , hem de hangi Sahabi(RA) namaza gelememiş ise , sorup soruşturup hemen Onu ziyaret edebilecek kadar hassasiyetli . Keyfiyet – kalite ve İslâmiyete lâyık doğruluğu yaşama göstergesinin şâhikası…

Şer odaklarının İslâmî cihat diyerek , kendilerini patlatıp ; masum insanları öldürerek ; dünyadaki İslâmiyet algısını dehşet ve korkuya dönüştürmeye hakları yoktur . “Bir insan öldüren , tüm insanlığı öldürmüştür .” hakikatinin zıddına bir gayrettir . Bu ancak Onların Cehennem ateşlerinin çoğalıp harlanmasına katkı sağlar . Bu yapılanların İslâmiyetle yakından uzaktan alâkası olmadığı gibi canavarlıktan başka bir şey olmadığı bilinmelidir . Kaldı ki Peygamber’imiz(ASM) bırakın insanı yaşatmayı ; hayvanı ve bitkiyi-ağacı bile yaşatarak İslâmiyete lâyık doğruluğu bize yaşantısıyla örnek olarak gösteriyor .

 

Bu noktada Bediüzzaman’dan alıntı yaparak konumuzu noktalamak istiyorum .

“ S : Her şeyden evvel bize lâzım olan nedir ?

C : Doğruluk .

S : Daha ?

C : Yalan söylememek .

S : Sonra ?

C : Sıdk , sadâkat , ihlâs , sebat , tesanüt .

S : Neden ?

C : Küfrün mahiyeti yalandır . İmanın mahiyeti sıdktır . Bu bürhan kâfi değil midir ki , hayatımızın bekası imanın ve sıdkın ve tesanüdün devamıyladır .” (Tarihçe-i Hayat – 77)

Keyfiyetli kaliteli ve İslâmiyete lâyık doğruluğu hayatımıza yansıtabilmek dileklerimle , saygılar sunuyorum .

 

Öğr.Gör. Ahmet AKIN

RTEÜ. Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu

RİZE

Yorumlar (2)

HÜSEYİN BODUR 8 Yıl Önce

değerli arkadaşim,sayin hocam yazinizi okudum..Allah razi olsun.. anlatacaklarinizi nede güzel siralamaktaki maharetinize hayranim...okuyan azda olsa ne olur yazmaya devam ediniz.... bunlar kafa ,iman, ihlas ve insanlari sevem yolunda atialan en kutsal adimlardan biridir..siz bu görevi içra ediyorsunuz ve üzerinize düşen ne varsa bu uğraşi sergiliyorsunuz..emeğinizi Allah zayii etmiyecektir...birilerinin beğenip, beğenmememsi,de hiçççç önemli değldir..her malin illaki bir alicisi vardir...ama sizin eserinizi alamayan insan tipide oldukca çoktur ve halada çoğalmaktadir.....sizi tebrik ediyorum..başarilariniz artarak daim olsun diyorsaygilar sunuyorum..!!!!!!!!!!!!

Ahmet AKIN 8 Yıl Önce

güzel insan , değerli dostum , hüseyin bodur ; yorumun için eyvAllah . karıncaya sormuşlar nereye gidiyorsun ? hacca gidiyorum demiş . bu ayakla mı ? demişler. "ben o yola gireyim de , gerisi önemli değil" demiş . ben de karınca kararınca bir şeyler yazmaya çalışıyorum . ben kapımın önünü süpüreyim de , gerisi cenab-ı hak(cc)'ın işi . bodur'lara rize'den binlerce selâm ve saygıyla ...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.