Gerze gündem haber emlak
2014-10-27 10:18:13

TEFEKKÜR

Ahmet Akın Öğretim Görevlisi

27 Ekim 2014, 10:18

Sizi bilmem, ama seyahat etmek benim çok hoşuma gider. Zaten Peygamber Efendimiz(asm); “Seyahat ediniz, sıhhat bulasınız.” diye boşuna teşvikte bulunmamıştır. Yalnız benim anlatmak istediğim seyahat biraz değişik. Merak ettiniz galiba ? Bediüzzaman Hazretlerinin , Risale-i Nur Külliyatı’nın , Ayet’ül Kübra Risalesi’ndeki seyyahtan ilham alarak bir yolculuğa çıkalım. Buyurun Karadeniz’den başlayalım seyahatimize.

Hiç Karadeniz’in kenarına oturup da o haşmetli dalgaların munis bir şekilde secdeye kapanmalarını seyrettiniz mi ? Gözü okşayıcı çok güzel bir manzaradır. Daha antikası nedir biliyor musunuz? Tuzlu su ve kum ortasında enva-i çeşit derya kuzuları ; balıklar ordusu ! Sebep ile sonuç arasında hiçbir münasebet yok gibi görünüyor. Fosfora ihtiyacı olanlar, buyursun balıklar ordusu gönüllü hizmet ehlidir. Dile , Barekâllah dedirtiyor.

Haritada parmağımı dolaştırıyorum. Yeşil Bursa’da takıldım. Bursa deyince insanın aklına gözsüz ve elsiz ipek böceği geliyor. Dut yaprağını öyle derli toplu ve kibarca yiyor ki, hayret edersiniz. Hiç meşguliyetin olmayacak , onları seyredeceksin. Dut yaprağı ve sonuçta antika bir kumaş. Sanki ipek böceğinin lisan-ı hali insanoğluna, “Buyrun, giyin.” diyor.

Bolu dağlarına veya Toroslara, isterseniz Doğu Anadolu’nun yaylalarına, Karadeniz’de Anzer yaylasına doğru çıkalım. Yaz aylarında dikkatimizi minik minik ev toplulukları çekecektir. Evlere doğru yaklaşalım. Hemen söyliyeyim, o kadar fazla yaklaşmayın; nöbetçileri, bekçileri çok ciddidir. Hemen hoş geldin öpücüğü konduruverirler. Rengarenk çiçekler ve onların etrafında raks eden küçük evlerin sakinleri olan arılar ordusu. Seyret ve ibret al. Öyle bir iş bölümü, gayret ve görev anlayışı var ki, yüz binlerce hayret ! Akılsız ve şuursuz arının, bir Kumandan’ın (cc) emriyle hareket ettiği, yaptığı işinden anlaşılıyor. Kilometrelerce uzaktaki çiçekleri arayıp buluyor, çiçek tozlarını topluyor. Her derde deva olan bal gibi müthiş bir ilacın yapımında gönüllü bir asker olarak çalışıyor. Allahüekber demeyen insana hayret ki ne hayret!

Yaylalara, ovalara çıkınca koyun, keçi ve inek gibi mübarek hayvanları ziyaret etmeden yapamayız. Bakıyoruz, bir metrekarelik gezen bir fabrika ! Hammaddesini de kendisi hareket ederek topluyor. Hammaddesi; kuru ot, saman veya yeşil ot. Fakat, mamül maddelerin ot ile yakından uzaktan hiçbir benzerliği yok. Kan ve fışkı ortasından bembeyaz bir süt. Daha başka; yün, deri, gübre, boynuz, et ve kendisi gibi her sene bir metrekarelik fabrika! Çünkü her sene bir yavrucuk veriyor. Bakıyoruz o mübareklerde ilim, irade ve kudret yok. Fakat, istinat noktaları kâinatın şefkatli sultanı olan Cenab-ı Allah(cc)… Fesübhanallah demeden geçemiyoruz.

Seyahatimizi farklı bir mecraya yöneltelim. Metal bir malzemenin en küçük yapı taşını , çok yüksek kapasiteli mikroskoplarla ziyaret edelim . Toplu iğne başı kadar küçük bir yerde milyarlarca kristal kafes yapılarıyla karşılaşıyoruz. Çıplak gözle onları gözlemlemek mümkün değil. Bu sebeple antika olan mikroskobik yapıları ancak çok yüksek kapasiteli mikroskoplarla gözleyebiliyoruz. Öyle düzgün ve harika geometrik şekillerle örülmüşler ki !… Müthiş bir ilmi ve kudreti olan Allah’ın(CC) bizlere güzel bir ikramıdır. Bizim insanoğlu olarak, ihtiyaçlarımızı karşılarken kullandığımız makineler de; bu yapı taşlarının endüstriyel şekillendirilmesiyle doğuyor, ortaya çıkıyor . İcad eden insana teşekkürler, Allah’ımıza(CC) ise milyonlarca kez teşekkürler.

Tefekkürî olan seyahatimizin duraklarını çoğaltabiliriz. Çünkü, kâinatın şefkatli Sultan’ının(cc) nimetlerini saymakla bitiremeyiz ki . Ormanlarımız hep kalem , denizlerimiz hep mürekkep olsa yazmakla bitirmemiz mümkün değil . Samanyolu galâksisi ve yıldızlar alemi farklı bir dünya. İnsanın kendi vücudu ayrı bir seyahat yeri . Gez gez bitiremezsin ve gezmekten de doyamazsın . Çünki insan, küçük bir kâinattır. Kâinat da öyle . O da büyük bir insandır. Onu da gezmekten doyamayız ve bitiremeyiz. Bediüzzaman Hazretleri ne hoş söylemiş, “Tefekkür gafleti izale eder.” diye . Hakikaten insan olan insan, tefekkür sayesinde hakiki İkram Edici’yi(cc) bulabiliyor. O kadar nimetin karşısında “ Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahüekber ” tesbihatını kâinata haykırası geliyor. Tabiat bataklığına saplananlar da maalesef kat kat semerli mahlûktan (eşekten) aşağılara doğru düşüp , yuvarlanıyor.

Bu çerçevede insan olan insan ; güzel bakmalı, güzel işitmeli ve güzel düşünmelidir . Tefekkürî olarak yapacağınız seyahatlerinizde hayırlı yolculuklar diliyorum . Yazımızı Peygamber Efendimiz’in(asm) bir hadis-i şerifi ile noktalıyorum ; “Bir saat tefekkür, bir sene nâfile ibadetten hayırlıdır.’’ Yeni yazılarda buluşmak dileğiyle , saygılar sunuyorum.

Öğr.Gör. Ahmet AKIN

R.T.E.Üniversitesi

Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu

RİZE

Yorumlar (6)

Emine KALENDER 10 Yıl Önce

Yüreğinize ve kaleminize sağlık hocam Allah razı olsun

Muhsin AÇIKTEPE 10 Yıl Önce

Suphanallah, Elhamdülillah ve Allahüekber” Allah razı olsun hocam. Bin barekallah çok güzel makale

Ahmet AKIN 10 Yıl Önce

Emine Kızımız eyvallah. Dua ve selâmlar.....

Ahmet AKIN 10 Yıl Önce

eyvallah muhsin bey kardeşim. dualarda buluşalım inşallah.

Osman DEMET 10 Yıl Önce

ELİNE EMEĞİNE SAĞLIK HOCAMIZIN SÜPER OLMUŞ...

Ahmet AKIN 10 Yıl Önce

Eyvallah Osman Bey Kardeşim . Bir miktar tefekkür ettirebilmişsek ne mutlu bize .

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.